Haber

Trendyol İşçileri Direnişlerinin 15. Gününde Şirket Merkezi Önünde Toplandı: “Belirli Süreli İş Sözleşmesi Sendikanın Tüm Kazanımlarına Saldırıdır”

GAYE ŞEYMA CAN

Sendikalı oldukları gerekçesiyle işten atılan Trendyol çalışanları direnişlerinin 15’inci gününde Maslak’ta Trendyol Genel Merkezi önünde bir araya geldi. Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası (DGD-SEN) Başkanı Neslihan Acar, “Belirli süreli iş sözleşmesini ilk olarak Devrimci İşçi Sendikası’ndan duydunuz. İlk açıklamasını yaptığında bu Belirli süreli iş sözleşmesi bir krizin yaklaştığını gösterdi. Artık ülke genelinde makul hale geldi.” “Periyodik iş sözleşmeleri uygulanıyor. Tehlikeyi de görüyoruz. Makul süreli iş sözleşmeleri sendikanın tüm kazanımlarına yönelik bir saldırıdır. Buna tepki vermeniz gerekiyor” dedi.

İletişim işinde depo işini 5 farklı taşeron firmaya yaptıran Trendyol’un İstanbul Esenyurt’taki deposunda çalışan işçiler, kötü çalışma koşullarına karşı ‘iletişim’ iş kolunda faaliyet gösteren PTT-SEN’de örgütlendi. Daha sonra küçülme bahanesiyle işten çıkarılan işçiler, şirketin Esenyurt ofisindeki kötü çalışma koşullarını protesto etti. Depo önünde eylem başlattı.

Eylemlerinin 15’inci gününde işçiler, örgütlü oldukları PTT-SEN ve faaliyet alanı depolar olan DGD-SEN yöneticileriyle birlikte Maslak’taki Trendyol Genel Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya PTT-SEN Genel Başkanı Süleyman Şen, DGD-SEN Genel Başkanı Neslihan Acar ve Ulaştırma İşçi Sendikası Lideri Ali İstek Küçükosmanoğlu da katıldı.

SÜLEYMAN ŞEN: PERİYODİK İŞ SÖZLEŞMELERİNİN KULLANIMI ARKAPLAN OLMALIDIR

PTT-Sen Genel Başkanı Süleyman Şen, burada yaptığı konuşmada belirli süreli iş sözleşmelerine değinerek şunları söyledi:

“Trendyol çalışanları 5,5 ay makul süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılıyor ve süre bitiminde Kod-3 ile işten çıkarılıyor. Ancak burada kritik nokta şu ki bu biten bir iş değil. Bu bir iş değil. proje. Burada hep iş var. Aynı iş. Devam ediyor, niteliğinde bir değişiklik yok. Yani burada makul süreli iş sözleşmelerinin kullanılması kötü niyetli. İşçiler bunu işçileri kolayca işten çıkarmak için yapıyor. Kıdem ve tazminat hakkı kazanmadan arkadaşlar bunu aşmak için sendikaya üye olmak istiyor.

“BUNLAR DENETLENMİYOR MU? ÇALIŞMA BAKANLIĞI NE YAPIYOR, MÜFETTİŞLER NE YAPIYOR?”

Bugün Trendyol’a baktığımızda milyonlarına milyonlar katıyor. Yatlarda, katlarda, villalarda yaşıyorlar. Ama işçi için kestikleri hayat rezalettir. 5,5 ay sonra kapıda. İncelemeye kapılmadan nasıl devam edebilirler? Bunu soruyoruz. İçeride iş kolu kanunu ihlal edildi. Bu arkadaşlar depoda çalışırken haberleşme iş kolunda yer alan PTT-SEN’e nasıl üye olabilirler? Bunlar denetlenmiyor mu? Bu Çalışma Bakanlığı ne yapıyor, müfettişler ne yapıyor? Sendika temsilcisi Emre 25/2’den ihraç edildi. Bir sendika temsilcisini işten çıkarmanın cezası altı aydan iki yıla kadar hapis değil mi? Kanunlar yalan mı söylüyor? Bizi aldatıyorlar mı?”

NESLİHAN ACAR: MUHALEFET TARAFTAR GRUPLARI, STADYUMLARDA İŞÇİLERİN SESİNİ DUYURMAK ZORUNDASINIZ

DGD-Sen Başkanı Neslihan Acar, Trendyol’un Süper Lig’e sponsor olması nedeniyle taraftarlara seslerini duyurma çağrısında bulundu. Acar şunları söyledi:

“Esenyurt’ta, Gebze’de, Çerkezköy’de, ülkenin her yerinde personel çocukları yetersiz beslenme sorunu yaşıyor. Okullara gönderilemiyor. Bu da yetmez. Süper Lig’deki o taraftar gruplarına sesleniyoruz. Duymalısınız.” buranın sesi. Birçoğu çeşitli fonlarla. Trendyol. Yine muhalif taraftar gruplarımız, bu personelin sesini statlarda duyurmanız gerekiyor. Çünkü buradaki sorun Trendyol çalışanlarının sorunu değil. Sorun Burada ülkede direnen personelin sadece kendi sorunları değil, bugün bu ülkede sadece bir avuç personel direniyor. Ne diğerinin direndiğini göremezsiniz, ne de diğerinin direnmeye niyeti vardır. Bu sesleri duyacağız ve duyacağız. Birleşin, bu ülkede biraz da olsa nefes almak istiyorsak bu direnişlerle esaslı bir dayanışma içinde olacağız.

TÜRK-İŞ: “ONLAR ADINA pazarlık yaptığınız İŞÇİLERDİR, ONLARLA ANLAŞMAK ZORUNDASINIZ”

Buradan konfederasyonlara da sesleniyoruz. Ergün Atalay oturuyor ve ’11 bin 400 lira maaş’ diyor. Eğer sana uygunsa, alabileceğim tek şey bu.’ İkisi de artistik davranıp masadan ayrılırlar. Bunlar ‘muhatabım’ dediğiniz, pazarlık yaptığınız, fiyatlandırdığınız, ‘Ben bu işçilerin temsilcisiyim’ dediğiniz işçiler, asgari ücretli işçilerdir. Şimdi sorun yaşıyorlar. Bunlarla uğraşmak zorundasınız. Belirli süreli iş sözleşmesini ilk kez Devrimci İşçi Sendikası’ndan duydunuz. İlk açıklamayı yaptığında ortada bir yük, belirli süreli bir iş sözleşmesi olduğunu göstermişti. Günümüzde ülkenin her yerinde makul süreli iş sözleşmeleri uygulanmaktadır. Onun için diyoruz ki, size muhatap olacaksınız, yaptığınız şey gazeteciliktir, bunu herkes yapar. Tehlikeyi de görüyoruz. Belirli süreli iş sözleşmeleri sendikanın tüm kazanımlarına yönelik bir saldırıdır. Buna tepki göstermeniz gerekiyor.”

ALİ RIZA KÜÇÜKOSMANOĞLU: TRENDYOL HER TÜRLÜ HUKUKSUZLUĞU YAPIYOR

Nakliyat-İş Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Türkiye’deki iş kanunları ve sendika kanunlarının 12 Eylül’ün kalıntıları olduğunu, işverenlerin çıkarları doğrultusunda tasarlandığını savundu ve şunları söyledi:

“Fakat diğer taraftan Trendyol örneğinde de gördüğümüz gibi işletmedeki işler 5 kaçak taşerona yaptırılıyor. Kanuna baktığınızda asıl iş taşerona verilemez. Ancak Trendyol her türlü hukuksuzluğu yapıyor. Her türlü alçaklığı, her türlü aldatmacayı.” Çalışanların biat etmesini ve bu aşağılanmaya teslim olmasını istiyor. Bu kardeşlerimiz 15 gündür buna teslim olmayarak direniyorlar.”

İŞYERİ TEMSİLCİSİ EMRE ÖZDEK: KOD 25/2 PATRONUN CEZALANDIRMA YÖNTEMİ

PTT-Sen’in Trendyol temsilcisi Emre Özdek, kendisi dahil 54 kişinin işten çıkarıldığını belirterek, şunları söyledi:

“Sendikaya çok yabancı biri olarak sendikaları açıp araştırdığımda PTT Sen’e anayasal hakkım olduğunu, sendikaya üye olduğumda işverenin beni hiçbir şekilde işten çıkaramayacağını söyledim. yani beni kovarsa 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası alırım az önce liderimizin dediği gibi devletin çok güzel bir yasa çıkardığını ve çalışanların arkasında durduğunu düşünerek sendikaya üye oldum. üye olmam sonucunda 25/2 koduyla işten çıkarıldım.Bu işverenin bir cezalandırma tekniğiydi.O kadar garip bir yasa ki bu yasayla işten atılan birinin tekrar iş bulması çok zor. Bugün itibarıyla 15 günlük bir sürem var.”Dönem içerisinde 10’a yakın işyerine başvuru yapmama rağmen hiçbir işyerinden yanıt alamadım. Sebebi ise işten çıkarılma kodumdu.”

Küçülme nedeniyle 54 kişinin bir gecede işten çıkarıldığını ancak bugün bile iş ilanlarının yayınlandığını belirten bir başka işçi, “54 kişiyi birden kovuyorsunuz, aynı gün iş ilanı çıkıyor.”

TRENDYOL ÇALIŞANI AYDIN ​​TAŞKIN: SIRTIMIZ AĞRISI OLSUN BİLE İŞE GELİYORUZ

İki yıllık Trendyol çalışanı Aydın Taşkın ise konuşmasında, “Gördüğünüz gibi iki yılın sonunda işten atıldık. Anayasal hakkımız olan sendikaya başvurduk ve güvence altına almak istedik. Belli 5 aylık iş sözleşmelerinden sonra insanlar kıdem tazminatları birikmesin diye işten atılıyordu, belli bir iş sözleşmesine geçenler Arkadaşlar çeşitli mobbinglere maruz kalıyor ve hiçbir tazminat alamadan işlerinden atılıyordu. Yani burada baskı politikaları vardı, üzerimizde ikramiye sistemleri kullanıldı, maddi sıkıntı yaşayan arkadaşlar gelip 15 bin lira kazanmak için otuz gün çalıştılar, rapor alma diye bir şey yok, yani Raporu al. “Bu ikramiyeyi alamayacağına dair bir iddia vardı. Bu yüzden bazen belimiz ağrıyarak işe geliyoruz” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu